Kılıçdaroğlu Yenildiği İçin Biz de Yenik Sayıldık

Neredeyse bir yılı doldurduğumuz yolculuğumuzda size arete’nin editörleri olarak bir “Merhaba!” deme gereğini hissettiğimiz üçüncü yazımız. Dolayısıyla her şeyden önce, çok özlediğimiz bu satırlara bir aylık aranın ardından dönüşümüzün şerefine, sizlere gönülden bir merhaba. arete’nin durup soluklanmadan paylaştığı son yazının tarihi 12 Mayıs’tı. Bu tarih,…

20-21 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum

Selamlar dostlarım, Split Türkiye’ye gelsin bölünme görsün. Depremden sonraki hayatımızın seçimden önceki son günü. Hayat böyle sürekli bir şeylerin geçmesini veya gelmesini bekleyerek geçer mi? Bu yazıdan önce başka konularda başka yazılar yazdım fakat baktım ki ben ne başka bir laf edecek ne de başka…

Kılıçdaroğlu Kazanmanın, Erdoğan Kaybetmemenin En Büyük Adayı

Seçime artık saatler kaldı. Türkiye ile uzaktan yakından alakası olan herkesin gözü kulağı bu seçimin sonucunda olacak. Ben de naçizane kendi tahminimi paylaşmak ve seçim sonrasına dair muhtemel yol haritalarını tartışmak istedim. Bundan iki ay önce seçim sonucuna dair yaptığım tahmini Twitter’da paylaşmıştım. Bu tahmin…

Çelişkilerimiz, Haklarımız ve Acılarımızla Hamilelik

Çalışmalarımdan ötürü son iki-üç senedir çokça üstüne düşündüğüm bir konu ataerkil bir toplumda kadın olmanın kendi içerisinde ne kadar çok çelişkili duygu ve beklenti yarattığı gerçeği. Dahası, tüm bunların bedenimize adeta yazılması ve tüm bedensel (dolayısıyla da mekânsal) tecrübelerimizde şekillenmesi. Bu konuyu bu yazıda hamilelik…

Şu Ellerin Taşı Hiç Bana Değmez

Son dört günün her akşamında kendime iyi gelecek etkinliklere gittim. Yine arete yazarlarından Kardelen Ay ve İbrahim Güngör ile The Ringo Jets konseri, plak dükkanları ziyareti, Galatasaray maçı izlemek, Real Madrid – Manchester City maçı izlemek şeklinde sıralarsam size hangi akşam nerede olduğumun hesabını da…

Korku Duvarı Aşılınca: Bedeli Neyse Ödemek

Normal şartlar altında bu satırların üstündeki tek ağırlık teslim tarihinin akşamına değin sarkıtılmış bir yazıya ait olmalarından kaynaklanmalıydı. Ancak bu satırlar, ellerinde Türk kaynakları ve kanayan kafalarıyla hiç gitmediğim, yalnızca bir kere otobüsle geçtiğim Erzurum’un kim bilir hangi meydanında saldırıya uğramış çocuk, kadın ve ihtiyarların…