Tuğba Zengin

Tuğba Zengin

Ne Zaman Büyümeliyiz Rehberi

Selamlar dostlarım, İkidir bir süredir yoktum diye başladığım yazılarıma yine ekliyorum. Ne zamandır yoktum, yokluğumu fark etmemiş de olsanız döndüğümü fark edersiniz diye umuyor neden buralarda olmadığımı açıklamak istiyorum çünkü aynı zamanda bu yazımızın temelini burda olmama sebebim açıklayacak. Arkadaşlarım, büyüyordum. Büyümek öyle bir eylem ki benim için tabiri caizse koşa koşa büyümeme ve beni tanıyan tüm insanların ortak paydası…

Taksitle Dert Sahibi

Ne zamandır görüşemedik, Gerek arete’mizin verdiği soluklanma dönemi gerek benim nefessizliğim aramıza yaklaşık iki ay kadar bir mesafe soktu. Bu iki ayda defalarca bir şeyler anlatmanın manasızlığını düşündüm. Defalarca da bir şeyler anlatma arzuma yenik düştüm. Bu ülkede yaşayan bir gencin hayatına ışık tutmaya çıktığım bu yolda, yıllar sonra belki o zamanlar yaşam nasıl bir şeymiş diye açıp arete’mizi okuyan…

20-21 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum

Selamlar dostlarım, Split Türkiye’ye gelsin bölünme görsün. Depremden sonraki hayatımızın seçimden önceki son günü. Hayat böyle sürekli bir şeylerin geçmesini veya gelmesini bekleyerek geçer mi? Bu yazıdan önce başka konularda başka yazılar yazdım fakat baktım ki ben ne başka bir laf edecek ne de başka bir şey düşünebilecek durumdayım. Seçim düşünüyorum. Seçim konuşuyorum. Sağ masadan, alt komşumdan, mahallemin esnafından seçim…

Doya Doya Mutsuz Olmak

Kendini gerçekleştirmek adı altında kaybolan kadınlar, Yol boyunca işçi direnişleri afişlerini yırtıp çuvalına dolduran 10 yaşında bir kağıt toplayıcı, Kendine hayat kurması gerekirken ülkeyi baştan kurması gereken gençler. İki eli kanda da olsa oy vermeye gidecek insanlar. Hayatta hiçbir şeyi umursamazken bile bizi diri tutan, bir şeyleri düzeltme umudu. Bireysel dertlerin neredeyse tamamen ortadan kalktığı, sohbetlerin aynılaştığı küçük bir dünya…

Tanıdık Şehrin Yabancı Yüzleri

Hakkında bir şeyler konuşmak için ne zaman yeterli süre geçmiş olacak hiçbirimiz kestiremiyoruz. Normalleşme diyor kimi, bazısı ona karşı çıkıyor. İyileşmek telaşına kızıyoruz. İçindeki hislerle ne yapacağını bilmeden kendini yerden yere atan bir çocuk gibi hırçınlaşmış, hırpalanmışız. Kimin söylediği doğru, hangi uzman ne der, ölenlerin yasını mı tutuyorum yoksa bir sonraki depremin kurbanı olacak kendime mi bu yas?  Ülkece bir…

Memeleri Olan Bardaklarla Sunulan Kimlikler: Sıcak İçiniz

Merhaba şark köşesinin Batı yanlıları, Bir kez daha beraberiz. Depresyonla mücadele ettiğim dönemlerde her yeni sabaha kendimle buluşmanın şaşkınlığıyla başlardım. Şimdi yarın sabah yeni bir güne uyanmak istediğimi biliyorum fakat gelecek ay için bir yazı yazmaya söz vermek halen çoğumuz için fazla iddialı. Şu an Beyoğlu’nda bir kafede oturmaktayım. Kafenin adını da yazmak istiyorum ki kağıda geçirilerek tarihe bulaştırılmış yazılar…