Şeyma Dursunoğlu

Şeyma Dursunoğlu

Hala Barınamıyoruz

Bundan sadece üç yıl önce evsizlik üzerine yazdığım tezi savunduğum zaman evsizliğin ülkemizde diğer ülkelere kıyasla küçük bir sorun olduğunu konuşuyorduk. Dolayısıyla da üzerine çok fazla araştırma bile yoktu. Daha 2011 yılında Suriye savaşı henüz yeniyken Türkiye’de 70.000 evsiz olduğuna inanılıyordu (Emek ve Adalet Platformu, 2011). Bugün, büyüyen göçmen sorununa bir de yüksek enflasyon ve konut krizinin eklenmesiyle birlikte sayının…

Aral Gölü ve Cahil Köylüler

Değişen iklim, göç, enflasyon ve gıda krizi önümüzdeki yıllarda üstesinden gelmede gittikçe daha da zorlanacağımız, büyüdükçe büyüyen sorunlardan birkaçı. Dünyanın büyük bir kısmı (insan, hayvan veya bitki) kuraklık ve açlıkla pençeleşiyor. Sadece yiyecek sorunumuz değil, içecek su sorunumuz da var. Elbette, yiyeceğin eşitsiz dağıtılması gibi (bu konuda arete’de yazılmış bu yazıya göz atabilirsiniz) su kaynaklarının da eşitsiz dağıtılması sorunumuz var. Bilhassa…

Bir Muz ve Bir Çay Kaşığı Fıstık Ezmesi

Zihniniz çok dolu olduğunda kafa boşaltmak için yapılacak en iyi yol “trash TV” izlemektir, yani saçma sapan programlar. Ben de böyle zamanlarda Love is Blind izliyorum. Bir çeşit Amerikan evlilik programı diyebiliriz. Katılımcılar bir hafta boyunca hiç yüzlerini görmeden birbirlerini tanımaya çalışıyorlar ve eşlerini seçtikten sonra yüz yüze tanışıp aynı eve yerleştiriliyorlar. Bir ay sonra ise düğünler gerçekleşiyor. Geçtiğimiz çarşamba…

Neoliberalizmin Kuyruğundaki Yeni Kabus ve Prekarya

Türkiye’de pek az konuşulsa da, bilhassa 2000’lerle birlikte, dünyada refah sistemlerine ilişkin ciddi paradigma değişikliklerinin meydana geldiğini görüyoruz. Bunu neoliberalizm sonrası ekonomi-politik diye tarif edenler de var. Aslında sözü geçen paradigma, Türkiye’de de özellikle çalışma hayatında bir süredir çokça aşina olduğumuz bir sistemi tarif ediyor. Adına sosyal yatırım (social investment paradigm) denilen ve AB’nin son dönemde refah politikalarını oluştururken çok…

“#Barınamıyoruz”

“Haline şükretmek” gündeme sık sık gelen, son derece politik bir ifade. Her hak talebimizde, her direnişimizde, her insan onuruna yakışır hayatlar isteyişimizde “memleketinizde olduğunuz için halinize şükredin” veya “karneyle ekmek almadığınız için halinize şükredin” gibi “öğüt verici” sözler işitiyoruz. Yakınlarda Koç Üniversitesi’nde bir fakülte toplantısında bazı hocalar, lisansüstü öğrencilerin barınma sorununa ilişkin de kullandı bu ifadeyi: “Halinize şükredin, sokakta evsiz…

Çocuklar Siyaseten Direnebilir Mi?

Önceki yazımda Türkiye’de resmi söylemin denizi ve deniz kirliliğini nasıl anlamlandırdığını sormuş ve bunu bir örnek üzerinden tartışmıştım. Bu yazı için de bir sorum var, fakat bu kez bir cevabım yok. Sorum basitçe başlıkta ne yazdıysam o: Çocuklar siyaseten direnebilir mi? Direnişin (resistance) ne olduğu akademik yazında çok tartışıldı. Foucault’ya kadar, kurumsal iktidara karşı örgütlenen her türlü muhalefet direniş olarak…