Erkin Can Seyhan

Erkin Can Seyhan

Bu İş Çok Zor Yonca

Geçen yazıyı Ağva’dan yazdığım gibi bu ayki yazıyı da fahri memleketim, ikinci yuvam İzmir’den yazıyorum. Yaz aylarında üzerinde adeta üzerimize fön çeken hava koşullarını saymazsak gözümüzle gördüğümüz manzara harika. Gün harika doğuyor, harika batıyor. Uzakların güzelliği, daha da güzel geliyor. İzmir’de güneşi ve üç beş metreden daha uzakları görmek daha kolay olduğu için buralarda olmak zamanı en azından birkaç on…

Kılıçdaroğlu Biz Şimdi Seninle Neyiz?

İstanbul’un kuzeyinden, Ağva’dan selamlar. Sitemizdeki, hatta ben evimiz demeyi tercih ediyorum, yazılarım arasında en güzel manzarada yazdığım yazıya uygun gördüğüm manşet aslında ilişkisi olgunlaşan ama dile getirilmekte zorlanan bir çiftin birbirlerine sordukları soruyu andırıyor. Fakat, başlığa yerleşen soru; politik ve konjonktür gereği biraz da pragmatik bir ilişkinin artık bir hayli toksikleşmiş bir evresinde, olgunlaşan değil de eriyerek yok olmaya yüz…

Çabuk 16’lı Masa Kurulmadan

Geçtiğimiz ay yoğun gündemiyle hayatlarımıza tümüyle nüfuz eden iki turlu seçim, sadece adaylar için değil halk için de epey yorucu oldu. Sıradan bir seçim sürecinin aksine 2019 yılından beri seçim atmosferi yaşamış olan memleketimiz, 2023’ün ilk yarısında yaşanabilecek pek çok felaketi, kötülüğü ve gerilimi art arda yaşamış oldu. Nihayetinde, 28 Mayıs akşamı tamamlanan süreç, bu ülkenin yüzde 48’i için olduğu…

Şu Ellerin Taşı Hiç Bana Değmez

Son dört günün her akşamında kendime iyi gelecek etkinliklere gittim. Yine arete yazarlarından Kardelen Ay ve İbrahim Güngör ile The Ringo Jets konseri, plak dükkanları ziyareti, Galatasaray maçı izlemek, Real Madrid – Manchester City maçı izlemek şeklinde sıralarsam size hangi akşam nerede olduğumun hesabını da vermiş olabilirim. Benim yazı yazmak istediğim alanlar, ağırlıklı olarak müzik ve spordu. Ancak, kendime işten,…

Acil Demokrasi!

Burada yazdığım önceki yazının başlığı, yine bir Bulutsuzluk Özlemi şarkısı olan Hezarfen Ahmet Çelebi’nin “Düşündükçe içim sızlar” sözünden ilham alıyordu. Seçim süreci ilerledikçe Bulutsuzluk Özlemi’nden öğrendiğim cümlelerin ve sloganların ne kadar kıymetli olduğunu daha iyi idrak ediyorum. Çünkü, şu an demokrasinin zerresi kalmamış olan bir ortamda acil ihtiyacımız demokrasi. Hiç kuşku yok ki geldiğimiz noktada kendimizi olmasa bile bizi temsil…

Düşündükçe İçim Sızlar

arete’ye yazılarıyla emek veren birçok insan gibi ben de yirmili yaşlarının ortasında bir gencim. Bu yaşlara erişmeyi, bu yıllarımı mükemmel bir şekilde geçirmeyi hayal etmek, üzerinde uzun mesailer harcadığım bir eylemdi. Ama olmadı. Bunu bir karamsarlık ya da lanetlemek eğilimiyle söylemiyorum. İnsan, aklı belirli şeylere erdikten sonra dünyanın da Türkiye’nin de pek çok anlamda toz pembe bir yer olmadığını anlıyor.…