Kağan Sarıkaya

Kağan Sarıkaya

Siyaset Kurumunun İhyası

Evimizden dışarı çıktığımızda en sıradan günde bile etrafa bakarken çok sayıda kent suçu, hak ihlali, temsil krizi veya siyasal-sosyal doku biçimsizleşmesiyle karşılaşıyoruz. Bir de bu olan biteni belli teamülle okuyup onu değiştirmeye dair istek barındırıyorsak kendi mahallemiz, sokağımız, şehrimiz bize yabancı gelmeye başlayabiliyor. Çok eskiden beri tanıdığımız insanlar kimi zaman bize yabancı görünmeye başlıyor, çünkü nasıl olduysa artık geçen zaman…

Afet Dayanışması Muhalefete İlham Verebilir mi?

6-7 Şubat’ta meydana gelip ülkemizin güney ve güneydoğu illerini genişçe yıkıma uğratan korkunç iki depremin ardından toplumumuz çoğu açıdan devletin bürokratik ve kurumsal kapasitesine meydan okurcasına -belki de “o kapasiteye rağmen” demek daha doğru olabilir- özgüvenli bir seferberlik hâli sergiledi. O günden beri halihazırda siyasi iktidarın başarısız ekonomi politikalarının sebep olduğu enflasyon ile yoksullaşan halk bir yandan kendi başının çaresine…

Hiçbir Şeyi Devirmeyen Devrim

“Citoyens, vouliez-vous une révolution sans révolution?” (Yurttaşlar, hiçbir şeyi devirmeyen -devrimsiz- bir devrim mi istediğiniz?) 2017’de gerçekleşen sözde hükümet sistemi değişikliği gibi görünen ancak özde yüz yaşındaki cumhuriyetimizin yaşam suyunu bitiren anayasa değişikliği referandumunu zaman zaman hatırlamak gerekiyor. Bu değişim aslında fazlaca tartışılmış olsa da değişenin ne olduğuna dair isabetli kanı muhalif kamuoyunda özümsenmemiş durumda. Ortada ne iddia edildiği gibi…

Erdoğancılık: Asla Yozlaşmayacak Kadar Yozlaşma Hareketi

Son yıllarda siyaset bilimi literatüründe sağ popülizm çalışmalarının hayli revaçta olduğunu biliyoruz. Öyle ki, içinden geçtiğimiz dönem sık sık “sağ popülizmler çağı” olarak adlandırılıyor. Türkiye’deki araştırmaların hem kurumsal muhalefetle ilişkiye sahip olanları olsun hem de nispeten daha ‘nötr’ olanları olsun Erdoğan’ın analizlerini genellikle söz konusu “popülizmler çağı” setiyle birlikte işlediklerine rastlıyoruz. Söz gelimi; Macaristan’da Viktor Orban, Polonya’da Andrzej Duda, Brezilya’da…

Kurdun Dişine Kan Değince Yapılması Gerekenler Rehberi

Nasıl: Panoptikon bir hapishane modelidir. Jeremy Bentham tarafından 1785 yılında tasarlanan bu hapishane modelinin ana özelliği “gözetleme” kavramıyla kurduğu tuhaf ilişkide saklıdır. Gelin bu absürt ilişkiye bir göz atalım: Öncelikle bir halka şeklinde tasarlanan çok katlı bir hapishane düşünelim. Bu hapishanede mahkumların her biri bir hücrede kalıyor olsunlar ve yine her biri bulundukları açı gereği diğer tüm mahkumları seyredebiliyor olsunlar.…

Bir Ülkenin Sol Popülist Prizması

Gelin birlikte bir ülke düşünelim. Bu ülkenin tüm illerinde günlerce süren hak talepli demokratik kitle eylemleri gerçekleşmiş olsun. Bu eylemler bünyesinde her bir özgün kimlikten insan aynı gaye uğruna yan yana gelmiş, geçmişten gelen karşılıklı tahammülsüzlüklerini büyük bir özveriyle ortadan kaldırmış olsun. Çok büyük bir katılımcı demokrasi cereyanı yaratılmış olsun. Bunun da kendi söylemi, kendi görsel arşivi ve kendine has…