Sürücüsüz otomobillerin test sürüşlerinin gerçekleştirilmesi, üretimin %90’ının robotlarla yapıldığı test fabrikalarının kurulması, sürülerin güdülmesinde çoban köpeği yerine robotik köpek kullanılması, bazı ameliyatlara operatör doktorlar yerine robotların girmesi gibi teknolojik deneyler ve çalışmalar kapitalizm altında tam otomasyonun gerçekleşebileceği yanılsamasını güçlendiriyor.[1] Elbette söz konusu durumun bir yanılsama olup olmadığını hep beraber yaşayarak göreceğimizi düşünüyorum. Aslında benzer bir gelecek tahayyülü günümüzden neredeyse 100 sene önce bir Çek yazar tarafından kaleme alınmış tiyatro metninin ana temasını oluşturmaktaydı. Söz konusu Çek yazar ve kardeşi, “robot” terimini hayal gücümüze ve dilimize kazandıran insanlardı. Bugün size Çek yazar Karel Čapek ve onun Rossum’un Uluslararası Robotları (R.U.R.) isimli bir tiyatro oyunundan bahsetmek istiyorum.
Dünyanın neresine giderseniz gidin, isterseniz karşınızdaki toplumların diline dair hiçbir bilginiz olmasın, robottan bahsettiğiniz zaman ya da söz konusu kelime dudaklarınızdan döküldüğü vakit herkesin zihninde benzer bir varlık canlanacaktır. Čapek’in kaleme aldığı R.U.R. isimli bu tiyatro oyunu o kadar başarılı olmuştur ki oyunu seyrettiğinde sekiz yaşında bir kız çocuğu olan Mila Tiefenbach isimli seyircinin aktardığına göre, dönemin çocukları R.U.R.’dan son derece etkilenip bir robot karakterine bürünmeyi istemişlerdir.[2] R.U.R. yayınlandıktan hemen sonra sadece eski Çekoslovakya Cumhuriyeti’nde değil oyunun sahnelendiği tüm ülkelerde oldukça ses getirmiştir. 1923 senesine gelindiğinde ise R.U.R. neredeyse 30 dile çevrilmiştir. 1927’de Türkçe’ye çevrilen R.U.R., “Âlemşümul Suni Adamlar Fabrikası” ismiyle Devlet Matbaası tarafından yayımlanmıştır. Robot kelimesi, Çekçe “robota” kelimesinden türetilmiştir. Robota kelimesinin içerisinde “köle, serf emeği, angarya, zor iş” olmak üzere birçok anlamı bulunmaktadır.[3]
Fotoğraf-1: R.U.R. oyunundan bir sahne.
Kaynak: Setenay Karaçay, “R.U.R- Rossum’un Evrensel Robotları, Kayıp Rıhtım, 11 Şubat 2016, https://kayiprihtim.com/inceleme/r-u-r-rossumun-evrensel-robotlari (Erişim Tarihi: 05/07/2023).
Čapek’in robotları ile ilgili neler söylenebilir? Čapek’in robotlarının temel ve biricik işlevi, insanlara kayıtsız şartsız itaat etmeleridir. Bu robotların en temel özelliği, tıpkı şu anda da olduğu gibi, insanların emirlerini yerine getirirken sorgulamamalarıdır. Ayrıca söz konusu robotların acı, mutluluk, keder, hüzün ya da sevinç gibi iç dünyamızı yansıtan hiçbir duygudan ya da kavramdan haberleri yoktur. Kısacası hissetmek veya bedensel bir acının dışa vurumunu anlatabilmek bu robotlarının doğasının tamamen dışındadır. Bu robotlar, aslında kapitalizmin en önemli prensiplerinden birine hizmet edecek şekilde tasarlanmışlardır: Üretmek ve daha çok üretmek. Peki söz konusu üretim sürecinin olmazsa olmazı ve kapitalizmin son derece önemli bir başka prensibi nedir? Elbette, emeğin maliyetinin mümkün olduğunca düşürülebilmesidir. R.U.R.’un esas karakterlerinden biri olan Domin bir tartışma esnasında şu cümleleri sarf etmiştir: “En iyi işçi en ucuz işçidir. En az ihtiyacı olan.[4]” Öyle ya kitabın ana metaforu, insan yaşamını kolaylaştırmak, insanın insan gibi yaşam sürmesini sağlamak ve bütün işleri robotlara yaptırarak ferah bir yaşam sunmaktır.[5] Böyle bir yaşama sahip olmak, belki de insanlığın tarihi kadar eski bir hayaldir. Ancak bu kadar eski bir hayalin gerçekleştirilebilmesi bile emek maliyetlerinin mümkün olduğunca düşürülebilmesi ön şartına bağlanmıştır. Čapek’in robotlarından beklenilen eylemler ile günümüzdeki emekçilerden istenilen şeylerin farklı olduğu iddia edilebilir mi? Güvencesiz çalışmanın bu kadar yaygın olduğu, asgari ücretin özellikle büyük şehirlerde temel ihtiyaçları karşılamadığı, nüfusun neredeyse yarısının asgari ücretle veya altında gelir elde ettiği bir toplumda aklımıza başka ne gelebilir ki? Zaten Čapek, fabrikanın Teknoloji Genel Müdürü Fabry aracılığıyla, insanların mükemmel yaratılmadığını, iş gücü ve verimlilik bakımından çok eksik olduğunu ima eder.[6] E bu kadar eksik bir canlının, hele emekçisiyle, kanaatkâr olması gerekmez mi?
Fotoğraf-2: Âlemşümul Suni Adamlar Fabrikası adıyla ilk kez Türkçe’ye çevrilmiş R.U.R.’un kapağı.
Kaynak: https://www.nadirkitap.com/r-u-r-alemsumul-sun-i-adamlar-fabrikasi-karel-tchapek-kitap14173154.html
Oyunda bir noktadan sonra yapay zekâ, insanlığın ön göremediği bir noktaya gelir. Robotlar, önceden sadece insanlara hizmet etmek için tasarlanmış varlıklardı. Ama zaman içerisinde sevmeye, âşık olmaya ve en önemlisi boyunduruk altına alınmayı reddetmeye başlarlar. Robotlar, artık yönetilen, kayıtsız şartız itaat eden ve sorgulamayan varlıklar olmaktan uzaklaşırlar. Robotların bir kısmı ise eski “efendilerine” karşı acımasızlaşmaya başlar. Artık robotların en önemli amacı, insanlara hükmetmek değildir. İnsanların bir tür olarak ortadan kaldırılması ve dünyanın tamamen yapay zekanın hükmüne girmesi, robotlar için kontrol edilemeyecek birer arzu haline gelmiştir. Čapek’in robotlarının öyküsü, tarih ve siyaset bilimi ile ilgilenen birçok insan için alışılagelmiş bir hikayedir. Haklı taleplerle ortaya çıkan bir grup insan, toplumu dönüştürmek için canını dişine takar ve gerektiğinde bedel ödeyerek bir dönüşümü veya devrimi tetikler. Ancak daha sonra bu dönüşümün öncüleri, nefret duygularıyla hareket etmeye başlar ve meşru gerekçelerle ortaya çıkmış bu dönüşüm isteği otoriter yönetimlere zemin hazırlar.
Čapek, gerçek robotların çalıştığı, insan emeğinin sömürülmeye devam edildiği, otomasyonun görülmemiş düzeylere ulaştığı bu dünyayı görse ne düşüneceği hakkında hiçbir fikrim yok. Aradan geçen yüz yıla rağmen, R.U.R.’da bahsedilen konuların hala güncelliğini koruyor olması, belki de bilim kurgu edebiyat türünün en görkemli özelliklerinden birisidir. Bilim kurgu, sadece yeni unsurların hayal edilmesinden ve kâğıda aktarılmasından ibaret senaryolar anlamına gelmiyor. Hayal gücü, aynı zamanda farklı toplumsal formasyonların da var olabileceğini bize edebi bir dil ile anlatıyor. Bazen bilim kurgunun siyasete dair birçok teoriden ve teorisyenden daha öğretici olabileceğini düşünüyorum. Yüz yıl önce kaleme alınmış son derece çarpıcı bir metin, günümüzde değin yaşanan her türlü iktisadi, sosyal, siyasi ve askeri dönüşüm için insanı düşünmek zorunda bırakıyor. Üstelik bu metin, teorilerin ve teorisyenlerin yapmakta son derece başarısız kaldığı bir şeyi yapabiliyor. Son derece karmaşık süreçleri somutlaştırmak ve anlaşılabilir hale getirmek belki de bilim kurgunun en büyük başarısıdır. Bu nedenle, dünyamızı anlamlandırma ve şekillendirmek R.U.R. gibi eserler aracılığıyla daha da kolaylaşacaktır.
Fotoğraf-3:Rossum’un robot fabrikası.
Kaynak: https://lagaribilimkurgu.com/rossumun-universal-robotlari-r-u-r-cizgi-romani/
Bilge Kösebalaban, “Önsöz”, Karel Čapek, R.U.R.: Rossum’un Uluslararası Robotları,.), 3. Baskı, İthaki Yayınları, İstanbul, 2022, s. 7-20.
Karel Čapek, R.U.R.: Rossum’un Uluslararası Robotları, Bilge Kösebalaban (çev.), 3. Baskı, İthaki Yayınları, İstanbul, 2022.
Mardinlife, R.U.R. Rossum’un Evrensel Robotları – Karel Čapek Kitap özeti, konusu ve incelemesi, 14 Temmuz 2022, https://www.mardinlife.com/rur-rossumun-evrensel-robotlari-karel-apek-kitap-ozeti-konusu-ve-incelemesi.html.
Setenay Karaçay, “R.U.R- Rossum’un Evrensel Robotları, Kayıp Rıhtım, 11 Şubat 2016, https://kayiprihtim.com/inceleme/r-u-r-rossumun-evrensel-robotlari/
Suphi Koray “ Robotlaşma ve Kapitalizm”, Marksist Tutum, 10 Haziran 2020, https://marksist.net/suphi-koray/robotlasma-ve-kapitalizm.