Yeni Bir Epidemi: Öğrenci İntiharları

Her ne kadar çoğu zaman gerçeklikten uzak veya ekstravagan eklemelerle kamu nezdinde egzotize edilmeye ya da üstü kapatılmaya çalışılsa da Türkiye’nin dört bir yanındaki irili ufaklı okullarda yaşanan öğrenci intiharları, dramatize edilmiş hikayelere değil apaçık insani krizlere işaret ediyor. Akdeniz, Boğaziçi, ODTÜ, Pamukkale, Karabük ve hemen hemen her bölgeden gelen tekrarlayan intihar haberlerinin sebebi direkt ister tarikat baskısı, cinsel saldırı, bunalım ya da erken yaşta gelen “iflas” olsun ülkemizin genç insanlarının ölümlerinin arkasında yönetim krizi ve kayıtsızlık var. Türkiye’de sosyal ve ekonomik anlamda neredeyse tüm güvencelerini yitirmiş olan öğrenciler, kampüs çevrelerinde başat bir sorun haline gelen yurt/konut krizi ve hayat pahalılığı neticesinde acı bir tabloyla baş başa bırakıldı. Kampüslerde ucuz ve erişilebilir bir şekilde dağıtılması gereken yemek, konaklama veya sağlık gibi birçok hizmetin, iktidarın beklentilerini karşılamak dışında herhangi bir ajandası olmayan üniversite yönetimleri eliyle özellikle pandemi-sonrası dönemde azaltıldığını görüyoruz. Başta pandemi bahane gösterilerek devamında liyakatsiz -çoğu zaman açıkça kötü niyetli- akademik yöneticilerin takdirleriyle kaynakların dağıtımında baş gösteren bu çöküş, metropol üniversitelerinde okuyan öğrencilerin hayatına korkunç bir müdahalede bulundu.1

Gelinen noktada burslar veya aile desteğiyle, aileniz bir ölçüde varlıklı değilse, geçinemeyecek duruma gelen öğrenciler, kampüs hizmetlerinin de minimizasyonu veya adil olmayan dağıtımı sebebiyle kriz etkisiyle adeta vahşileşen emek piyasasının ortasına sürüldü. Kayıt dışı yarı-zamanlı çalışma, gönüllü stajlar, uzun deneme süreleri ya da komik maaşlar ile yaşamını devam ettirmek için okurken çalışmak zorunda kalan onlarca öğrencinin kampüsleriyle veya akademik yaşamlarıyla bağının daha okurken koptuğunu görmek ise zor değil. Neticede yaşamını devam ettirmek için tercih yapmak durumunda bırakılan öğrencilerin ekonomik ve akademik açmazlara sürüldüğünü açıkça ifade edebiliriz. Bu tablonun bir diğer tarafında ise okullarda büyüyen tarikat baskısı var. Vakıf yurtlarında ya da kendi okulunun yurdunda istemediği şartlara mahkûm edilen öğrencilerin hikayeleri de eşit derecede korkunç bir sosyal krizi ortaya koyuyor.

Yaşam alanlarını ve yaşamının kendisini savunmaya çalışırken çoğu zaman yalnız bırakılan öğrenciler (ki buna birkaç sembolik girişim dışında Boğaziçi Direnişi’ni, İstanbul Üniversitesi Yemekhane Protestolarını ya da ODTÜ’de Verşan Kök’ün atanmasını takip eden olayları örnek göstermek yerinde olacaktır), artık kurumsallaşmış akademik nepotizm, ekonomik kriz ve geniş kitlelerce yabancılaştırılma sonucunda geleceksizlik baş başa bırakıldı. Muhalefetin dahi ancak korkunç sonlarından sonra bir süreliğine gündem olarak değerlendirdiği öğrenciler, bir gelecek anlatısından tamamen mahrum. Öyle ki tarikat baskısından öğrencilerin intihar ettiği bir dönemde her fırsatta kamu kurumlarına nüfuz etmeye çalışan farklı dini gruplar ile ortak bir payda yaratmaya koşullanmış muhalefet, “makul duruş” illüzyonuyla yeni siyasi dilinde, iktidar tarafından muteber görünmeyen öğrencilere yer açmaktan dahi geri kalıyor. Bu kayıtsızlığın, öğrenci intiharlarının temel sebeplerinden birisi olduğunu iddia etmek mümkün olmasa da kabul edilebilir bir umursamazlık olup olmadığı sorusu kapsamlı bir tartışmayı hak ediyor.

Geçmişte okul ya da bölümler ile ilgili şehir efsanelerinin konusu olan intiharların, bugünkü yaygınlığının arkasında büyüyen saldırılar, yaşayamama ve yalnızlaşma var. Bildiğimiz ve sayısı her geçen gün artan öğrenci ölümlerinin muhtelif ve safi dramatik hadiseler olarak değerlendirmesi her gün başka bir öğrenciyi ölüm tehdidiyle baş başa bırakıyor.


  1. 8 bin liranın üzerine çıkan bekar yaşama maliyeti üzerinden bir okuma yapılabilir. Bakınız: HAZİRAN 2022 AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI | Tes-is.org.tr
Emin Aslan Özbek

Emin Aslan Özbek

arete E-Bülten Aboneliği

Haftalık E-Bültenimize abone olun, her pazar günü bir önceki haftanın içeriklerinden derlediğimiz mail e-posta kutunuzda olsun.