İki haftalık zorunlu bir aranın ardından yazdığımız bu satırlar herkese “merhaba” demek için yazılan ikinci ortak metnimize başlangıç teşkil ediyor. İlk metnimizde ne kadar heyecanlı ve coşkulu isek bu metinde o kadar öfke ve üzüntü doluyuz. Yıkıcı sermayenin aparatı devlet ve onun vitrini olan ana akım medyanın sorumsuz ve soğuk yüzüyle tekrar tekrar karşılaştık. Bu da bize büyük acılara mal oldu. Bitmesi pek mümkün görünmeyen yasımızı tutmaya devam ederken hüznümüzü adalet arayışımıza yönlendirmek ve biriktirdiklerimizle sorumlulardan kendi alanımızda, arete’de hesap sormak için geri döndük.
Yeni bir devre giriyoruz. 6 Şubat 2023 tarihini milat olarak belirlediğimiz bu dönem bizim adımıza bir önceki dönemden bazı açıları ile muhtelif farklar, bazı açılarıyla ise benzerlikler barındırıyor. Yeni dönemde de “bir itiraz alışkanlığı” geliştirmek ve onu temsil etmek için hayatın her alanına değinmeye, daha önce gün yüzüne çıkmamış soruları sormaya, hatta defalarca sorulmuş, ancak ana akım medyanın bencilliği gölgesinde silikleşmiş sorulara yeni cevaplar aramaya devam edeceğiz. Öyle ki ihmallerle ve ihlallerle dolu bu cinayet sürecinin ardından içimizde büyüyen öfke, bizi belirli yeni konulara eğilmeye itiyor. Türkiye’nin güneydoğusunu ve Suriye’nin kuzeyini etkileyen bu depremler sonrası Türkiye’ye yönelik örgütlenen dayanışmadan müteşekkir olmakla birlikte Suriye’nin benzer bir dayanışmadan yoksun bırakılmasını enternasyonal ruhla bağdaştıramadık.
Bu afet ortamının yarattığı kimi sorumluluklar medya alanında da birtakım yeni sorgulamaları beraberinde getiriyor. Özellikle ülkemiz Türkiye’nin ana akım medyasında gerçekleşen burjuva mizansenleri, hepimizi iyi ve kötü arasındaki sınırları yeniden sorgulamaya itti. Bu sebeple belirtmek isteriz ki yeni dönemde üretimlerimiz “itiraz” mottosunun bir adım ötesine geçebilecektir. arete’de hep birlikte inşa ettiğimiz kolektif ortam sayesinde; günah keçileriyle yetinmeyecek, o günah keçilerini kurban ederek kendisini kurtarmaya çalışan koltukları da haklılığımızla hedef alacağız. Bu vesileyle; ulusal ve uluslararası muhalefetle dayanışacak, yeri geldiğinde de tümüyle dertleşeceğiz. Muhalefet paydaşı olmayı bir vicdanı sorumluluk olarak belirleyecek, kötüyle kutuplaşmayı iyiliğin şiarı olarak anlatacağız. Biz, medya işlerimizi bulunduğumuz ulusal ve uluslararası her ortamda tiraj kaygısı içerisinde değil, insanların ve insanlığın adalet mücadelesinin bir parçası olarak işlemeyi hayatı yaşamak eyleminin uzanımlarından biri olarak görüyoruz.
Yitirdiklerimize, geride kalanlara ve kendimize olan görevimiz budur.
arete’nin Editörleri