“Şey Ürünleri”: Yalnızca Zevk İçin Mi?

⭐⭐⭐⭐⭐ “Uygun fiyat hızlı gizli kargo ”

⭐⭐ “Eh işte fena değil keşke 20’li almasaydım ama oldu bi’ kere”

⭐ “..daha gizli tutulması gerekirken apaçık yazmışlar prezervatif olduğunu..”

Prezervatifler üzerine yazmak, bir e-alışveriş sitesinde prezervatif için kullanıcı yorumlarını okurken aklıma geldi. Çünkü yorumlarda puanlandırmalar çoğunlukla gizli gönderim ve sağlam gelme üzerinde yapılmıştı. Çok azı ürünün dokusu, bıraktığı hissiyat veya sevip sevmeme üzerineydi. Arkadaşlarımla her şey üzerinden tavsiyeleşebiliyorken neden cinsel sağlık ve seks oyuncakları da bunlar içine dahil olmasın ki dedim.. yine.. evet, bu sefer prezervatifleri masaya yatırıyoruz.

Netflix’in Sex Education dünyasında yaşamadığımız için prezervatifin ne olduğunu veya ne olmadığını, cinsel sağlığım için ne kadar kritik olduğunu görece geç bir yaşta fark ettim. Ailemde rehber öğretmen olmasına ve eve getirdiği kitaplar penis resmi içermesine rağmen bu konu hiçbir zaman doğrudan konuşulmadı ben büyürken. Biliyorum ki pek çok arkadaşım da benzer süreçlerden geçti.

Öncelikle prezervatifin ne olmadığına biraz değinirsek eğer; prezervatif bir balon değildir, prezervatif sadece gebelik önleyici değildir, prezervatif zevki ve tutkuyu öldüren bir şey hiç değildir. Prezervatif, çoğunlukla lateks bazlı malzemeden üretilmiş gebeliği ve cinsel yolla bulaşan hastalıkları (CYBH) önlediği bilenen tek bariyer (korunma) yöntemidir. Penis, vajina ve anüste kullanılabilirler, dahili prezervatif olarak geçen vajina veya anüs prezervatiflerinin Türkiye’de satışı olmasa da yine CYBH’ı ve gebeliği önledikleri bilinmektedir.  Ne yazık ki gerek satıştan çekilme gerek vergiler gerekse bu malzemeleri ücretsiz sağlaması gereken sağlık merkezlerinin devre dışı bırakılmasıyla gün geçtikçe cinsel sağlık ürünlerine ulaşım sistematik olarak patriarkal devlet politikalarıyla engellenmeye çalışılıyor. Ben bu yazımda penislere takılan prezervatiflerden bahsedeceğim, dahili prezervatifleri başka yazılara saklıyorum.

Bahsettiğim engellemeyi prezervatif alırken dahi yaşamak oldukça yaygın bir durum. Diğer bariyer yöntemlerine göre bir nebze daha erişilebilir olan prezervatifi bile toplumsal baskıdan dolayı almaya çekinen insanlar var. Şu an hatırlayamadığım nitel bir çalışmada insanların oturdukları mahalledeki bakkallardan ya da mahallesinde sevgili oldukları bilinen çiftlerin kendi mahalleleri yerine prezervatiflerini bir üst mahalleden almayı tercih ettiklerini dinlemiştim. Toplumda cinsellik, günah ve ayıp görüldüğü için onunla bağlantılı birçok şey de aynı etikete mahkum ediliyor. Oysa bu kara cehalet, birçok insanın hayatına mâl olabilecek kadar kritik bir noktada konumlanıyor. Bu etiketlenme ve bir adım ileri gidecek olursak ifşalanma korkusu (eyvah, seviştiğimi anlayacaklar) internetten prezervatif aldığımızda gizli gönderim olmadığında sinirlenecek kadar içselleştirilmiş durumda. Sanki ayıbımıza, günahımıza hiç tanımadığımız bir kargocunun tanık olması affedilemez bir şey.. İlk bunları görmemiz gereken yer evimiz, ailemiz iken tüm bunların bizden köşe bucak kaçırılmasının sonucudur belki bu içselleştirilmiş korku. Çekirdek ailede yaşa uygun verilmesi gereken kapsamlı cinsellik eğitiminin bizden sakınılmasının sonuçları, kimi zaman prezervatifin gizli gönderim olmamasından daha ağır da olabilir. Ebeveyn olsun ya da olmasın bu konuda herkese Rayka Kumru – Seks Pozitif Ebeveynlik podcastini tavsiye ederim.

Peki prezervatif takmak neden önemlidir? Özellikle bizim gibi cinselliğin tabu ve sağlık erişimlerinin kısıtlı olduğu ülkelerde bu mesele ekstra bir önem kazanmaktadır. Ben kendi hayatımda çeşitli insanlardan şöyle yorumlar duydum: “benimkini sıkıyor, rahat edemiyorum”, “teni hissetmek istiyorum”, “zevkimi azaltıyor”, “ben kendime güveniyorum (ne alaka :D), aksi bir durum olmaz”. Öncelikle prezervatifler boy boy ve çeşit çeşittir, küçük gibi gözükseler de oldukça esneyebilirler. Su şisesiyle bile pratik edebiliriz bunu. Kendine güvenmek ve daha fazla zevk almak çok güzel olsa da CYBH’ı önlemenin tek yolu (vücut sıvılarının geçişini önlemesi ve deri temasını azaltması ile) olduğundan yukarıda da bahsetmiştim. Doktor kontrollerinin, takip-taramalarının, AŞILARIN yapılmadığı ve hatta sistematik olarak önüne geçilmeye çalışıldığı güzide ülkemizde ne yazık ki cinsel sağlığımız, ikinci plana atabileceğimiz bir konu değil. Eğer prezervatif doğru takılırsa 98% gibi bir koruma oranı sağladığı bilinmektedir.

Onay demişken özellikle değinmek istediğim bir konu daha var. Ben de dahil çoğumuz sağlıklı ve onaya dayalı iletişim kurulabilen ailelerde büyümedik ve ne yazık ki bu da hayattaki diğer pratiklerimize yansıyor. Unutmamak gerekir ki onay süreklidir (bir kere verilmesi daim olduğunu göstermez ve gerekli koşullarda tekrar alınması gerekir) ve yeni bir pozisyona geçilecekse, yeni bir şey denenecekse daha önce alınmış olmasından bağımsız tekrar alınmalıdır. Emin olunmayan durumlarda sorulmalıdır ve karşı tarafın ne dediğine dikkat edilmelidir. Eğer partnerler kendi aralarında konuşup prezervatif takmak konusunda anlaşmış ve bu bilgi dahilinde ilişkilenmeye karar vermişlerse buna uymak zorunludur. Partnerlerden biri cinsel ilişki sırasında izinsiz bir şekilde prezervatifi çıkarırsa veya öncesinde prezervatife zarar verecek bir harekette bulunursa bu cinsel şiddettir. Terimsel olarak adı da stealthing olan bu kavram ne yazık ki henüz Türkçeleşmedi.

Prezervatif takmaya karar verdik, bunu nasıl alacağız, kim getirmeli, nereden almalıyız gibi sorular da akla geliyor. Öncelikle partnerler arası en önemli şey açık ve onaya dayalı bir iletişimdir. Güvenli cinsellik her şeyden önce gelir. Birlikte hangi markaya, hangi modeli kullanacağınıza ve kimin getireceğine karar verebilirsiniz. Birinin getireceğini tahmin etmek, hayal kırıklığına yol açabilir. En uygun boyu, markayı ve çeşidi bulmak da zaman alabilir. Ayrıca cinselliği yeni keşfeden insanlar için prezervatif takmayı pratik etmek, seks sırasında kaygıyı azaltabilir. Ayrıca her prezervatif tek kullanımlıktır ve penis erekteyken ilişkilenmenin başında takılmalıdır. Boşalmadım diyerek aynı prezervatif tekrar kullanılmamalıdır. CYBH’dan yukarıda bahsetmiştim, bu yüzden seksin ortasında takmak da pek anlamlı olmayacaktır.

Partnerimizden prezervatif takmasını istemek utanılacak bir şey olmadığı gibi en doğal hakkımızdır. Daha sonrasında özellikle vulva sahibi bireylerin ciddi sıkıntılarla karşılaşabileceğini düşünürsek bunu istemekte absürt bir şey yoktur. Prezervatifin takılmasıyla modumuzda anlık bir düşüş olsa bile yükselmek ve keyif almak yine bizim elimizde.

Prezervatifi takmak için izleyebileceğimiz kısaca adımlar da şu şekilde: — son kullanma tarihini kontrol et — yastık testi uygula (pakette yeterince hava boşluğu olduğundan emin olmak) — paketi elinle aç (kesici alet veya dişle değil) — ters takmadığına emin ol (ters takılınca zaten aşağıya gitmiyor, şapka kısmı yukarıda olmalı)- şapka kısmını sık ve havasını al — havasını aldıktan sonra penisin sonuna kadar tak — kullandıktan sonra peçete içinde çöpe at (tuvaletleri tıkar)

Çoğu ulaşılabilir prezervatif lateksten yapılmaktadır ve hayvansal içerik barındırabilir. Alternatif olarak lateksten olmayan (lateks alerjisi olanlar için) veya vegan prezervatiflere göz atmakta da fayda var. Benim gözlemim internette her zaman daha uygun fiyatlı ve çok çeşitli oluyor (acil durumlar hariç 😬) .

Prezervatif aldıktan sonra uygun saklama koşullarında saklanmalı ki özelliklerini yitirmesin. Cüzdan, araba, çorap gibi ezilip büzüleceği, kesilebileceği veya fazla ısıya maruz kalacağı yerlerde saklanmamalıdır. Ayrı bir çanta, kutu, komodin veya oda sıcaklığı daha idealdir. Ben kendim küçük bir çanta içinde taşımayı tercih ediyorum.

Prezervatife uygun kayganlaştırıcı seçmek de önemli bir püf noktadır. Kayganlaştırıcılara detaylı olarak başka bir yazıda değinmek istesem de genel olarak kayan her şey kayganlaştırıcı değildir. Lateks prezervatiflerle su bazlı kayganlaştırıcıların kullanılması önerilir. Evde olan bebek yağı, şampuan, diş macunu, yağ gibi şeyler prezervatifin yapısına zarar verebileceği gibi koruma oranını da düşürür. Üstelik vulvası olan bireyde alerjik reaksiyonlara da yol açabilir.

Güncel toplumsal koşullar kimi zaman umutsuzluğa sürüklese de bu konuda açık kaynak sunan insanları takip edip desteklemenin önemli olduğunu düşünüyorum çünkü yalnız değiliz. Aynı durumda olan, aynı şeyleri hisseden binlerce insanla aynı idealleri paylaşıyoruz. Bununla beraber en can alıcı kısım önce kendi içimizdeki tabuları, daha sonra toplumun tabularını kırmak için mümkün olduğunca bu konuları korkmadan konuşabilmek.

TabuKamu’nun prezervatif ile ilgili pdf’ni ve Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin Kavramlar Sözlüğünü de link olarak bırakıyorum.

https://cinselsiddetlemucadele.org/wpcontent/uploads/2020/02/KAVRAMLAR-SOZLUGU-2019-web-1.pdf

https://www.tabukamu.com/_files/ugd/1f8b67_b40d5f679fb34c63b686283acd1fa860.pdf?index=true

Konuk Yazar: Ekin Nur Çekiç

Konuk Yazar: Ekin Nur Çekiç

arete E-Bülten Aboneliği

Haftalık E-Bültenimize abone olun, her pazar günü bir önceki haftanın içeriklerinden derlediğimiz mail e-posta kutunuzda olsun.