Doğuş Üniversitesi Zamlarına Dair Güncelleme: Bir Adım İleri İki Adım Geri

Doğuş Üniversitesi öznelerinden biri olarak mücadele ettiğimiz sırada kaleme aldığım ‘’Doğuş Üniversitesi zamları üzerine’’ adlı yazımda durum tasnifi yaparken ‘’absürt komedi’’ içeren dizi senaryolarından bahsetmiştim. Bunu yaparken daha absürt bir gelişme yaşanmayacağını düşünmüştüm lakin Türkiye toplumunu ana akım perspektiften takip eden ortalama bir kişi kadar yanıldım. Türkiye’de karar merci olan bir kurum yahut kişiler ‘’akla uymayacak ve absürt’’ bir karar verdiyse onu uygulamaya koymak için her şeyi yaparlar.

Bu absürt kararlar neticesinde ekonomik durumları karşılayamadığı için okulu bırakan, hakkını aradığı için okuldan uzaklaştırma alan arkadaşlarımız olduğu için bu güncellemeyi kendime dert edindim ve sorumluluk bildim. Burada yapacağım durum tasnifi hem mücadeleye dair olacak hem de mücadelenin geldiği noktaya olacak. Bunların sonucunda “BİR ADIM İLERİ İKİ ADIM GERİ!” başlığı tüm çıplaklığı ile gün yüzüne çıkacak.

Öğrenciler yine yeniden haklarını aramak için kampüsteydiler. Her ne kadar okul tarafından öğrencilerin öneminin yüksek olduğunu vurgulayan açıklamalar gelse de bunu göremiyorduk. Hakkımız için mücadeleye devam ettik. Bu sefer farklı temalar uygulandı. Çeşitli eylemler yapıldı fakat sloganımız ilk gün nasıl netlik gösterdiyse son günde o kadar netti! “müşteri değil, öğrenciyiz!” Bir yanda öğrenciler ve ebeveynler diğer yanda karar merci. Toplantılar sürüyordu. Her ne kadar uzatılmak istense bile bir karara bağlanması gerekiyordu. Verilen karar ise bizlere adeta eski bir deyimi hatırlattı.

“Ağzına bir parmak bal çalmak” deyimini mutlaka duymuşsunuzdur. Hakkımızı aramaya başladığımız günden buyana karar mercinin ben ve sıra arkadaşlarıma uyguladığı tarife tam olarak ağzımıza bir parmak bal çalmaktı!. Nasıl mı?

Doğuş Üniversitesi 19 Ağustos 2022’de yaptığı açıklamanın bir kesiti: “Doğuş Üniversitesi 2022-2023 kayıt yenileme ücretleri, dünyada ve ülkemizdeki olağanüstü ekonomik koşullar nedeni ile zorunlu olarak güncellenmişti. Bu süreçte bazı öğrencilerimizin haklarını yasal zeminlerde aranmasının bir sonucu olarak, yargı kararları dikkate alınmış, kayıt yenileme ücretleri üzerinden 2022 yılı Temmuz ayı TÜFE oranı olan %79,60 artış ile belirlenmiştir.”

Bize verilen “%5 zam sözüne” rağmen okulumuzun yaptığı bu açıklama %300 zamların ertesinde tam olarak “ağzımıza bir parmak bal çalmak”tır. Tabii bunun yanı sıra ilk yazımda bahsettiğim “ülkenin ekonomik durumu üzerimize yıkılmak isteniyor” sözü kati surette gerçekleşmiştir. Peki bu üstümüze yıkılan yükü nasıl karşıladık? İşte başlıkta bahsettiğim bir adım ileri iki adım geri geleneği. Verilen karar ne kadar hukuksuzca olursa olsun %300 zamlardan buralara inebilmek bir dirayet gösterilmesinin sonucu oldu. Lakin biraz kral çıplak! Bunu neden dedim? Aslında bu açıklamanın ertesinde okulumuzun öğrenci profili de gözler önüne serildi. Bu indirimin sonucu kimi öğrencilerin tavrı değişti ve birden “kabullenme” seansı başladı. Kimi öğrenciler ise kararlı tavrını sürdürdü. Bu durum tüm toplumsal çatışmalarda olduğu gibi sınıfsal eşitsizliklere işaret etse de bir insan mücadeleye ne için ve nasıl başladığını hatırlamalıdır ve kazanana kadar devam etmelidir. Çünkü biz “müşteri değil, öğrenciyiz!”. Haklarımızdan vazgeçmemeliyiz. Kimimizin şartları bunları karşılarken, kimimizin şartları hala bu yükümlülükleri karşılamak için elverişli değil. Bu durumda bireyselci bir gerçekliğe kapılamayız.

Batın Göktepe

Batın Göktepe

arete E-Bülten Aboneliği

Haftalık E-Bültenimize abone olun, her pazar günü bir önceki haftanın içeriklerinden derlediğimiz mail e-posta kutunuzda olsun.