Boris Johnson, Arch-Nemesisinin Kaderine Nasıl Mahkum Oldu?

Geçtiğimiz birkaç ayda, canınız PMQ1 izlemek istediyse ve geçmişten çok sevdiğiniz bir tartışma olmadığı için o haftanın güncel programını takip ettiyseniz gördüğünüz şey ortalama bir celebrity kadar skandala sahip olup yine ortalama bir celebrity kadar sorumluluk kabul eden bir insanın, “Her hafta nasıl bu kadar aşağılanmayı kabul edebiliyor?” diye kendinize sormanıza neden olabilecek çırpınışlarıydı. Her hafta, partisinden yükselen sesler, Labour lideri Starmer’ın “Jabba the Hutt” dahil olmak üzere yaptığı pek de yaratıcı olmayan benzetmelerle bezeli sakin ama tutarlı eleştirileri ve SNP lideri Blackford’dan gelen retorik olmadığı sıkça vurgulanan İskoçya bağımsızlığı tehditleri karşısında irtifa kaybeden Johnson, Blackford’un da uyardığı gibi -kesinlikle doğrudan olmasa da- partisi tarafından “makamından alaşağı edildi”. Bu kısa yazı Johnson’ın istifasına giden süreçte mağlup olduğu iki cepheyi kısaca tahlil edecek ve ilerleyen günlerde Avrupa ve dünyanın çehresine nasıl tesir edebileceğine dair temel bir çerçeve ortaya koymaya çalışacak. Peşinen belirtmek gerekir ki bu yazı şu an kaos içerisinde olan ve tarihinin en sert liderlik krizlerinden birisine sürüklenen Conservatives’in seçeceği yeni lider hakkındaki hiçbir spekülasyona riayet etmiyor. Ayrıca Johnson’ı istifaya götüren süreci toptan inceleme niyetinde de değil. Nitekim, Conservatives, post-Corbyn döneminde Labour’ın deneyimlediği ve çok dalga geçtikleri liderlik krizinin çok daha korkuncuyla burun buruna ve elimizde birkaç Westminster kaynağının tutarsız iddiaları dışında geleceğe dair projeksiyon çıkarılabilecek hiçbir veri yok.

  1. Kardashianvari bir medya stratejisi: Johnson’ın skandallarla dolu şahsi tarihine dair temel çözümü genellikle sorumluluk kabul etmemek, yalan söylemek ve yeni tartışmalar veya geçmişe referanslar ile gündemi değiştirmek oldu. Archbishop of Canterburry’i “Putin’e yeterince karşı koymadığı için” hedef almak bunlardan en çok hatırlanacak olan olabilir. Gelinen noktada her yönden gelen eleştirilere yönelik rasyonel tek bir argüman sunamayan ve bir konuşmasında ortalama 10 ila 20 kez, “sizi dinleseydim COVID yüzünden kapanmaya giderdim” savunması yaparak bir grup “liberteryen” dışında kimseye hitap etmeyen Johnson’ın kamu nezdinde herhangi bir güvenilirliği kalmamıştı.

  2. Post-Brexit Anlatısının Çöküşü: Johnson’ın bir önceki seçimdeki mutlak galibiyetini borçlu olduğu Brexit anlatısı İskoçya’nın Kuzey İrlanda’nın her gün ciddileşen bağımsızlık çağrıları, büyüyen hayat pahalılığı, G7’deki en yavaş büyüme (RF dışında) ve son olarak seyahat belgelerinin ulusal bir krize dönüşmesi,

    1. Brexit o kadar da iyi olmadı, fikrinin daha sık dile getirilmesine ve Johnson’ın başarı hikayesinin efektifliğini kaybetmesine,

    2. Birleşik Krallık bütünlüğünün, Johnson eliyle tehlikeye atıldığı fikrinin güçlenmesine,

    3. Johnson’ın aynı anlatıyı yeni yerlerden kurgulayamaması ve sıkışmasına neden oldu.

Ukrayna’ın Rusya Federasyonu tarafından işgalini araçsallaştırmaya çalışan Johnson, aynı zamanda Labour’ı eski lideri üzerinden şeytanlaştırmaya da çalışıyordu. Öyle ki tartışmaların tıkandığı anlarda Labour için Corbyn döneminden birçok referans veren Johnson, hatta “Vladimir Corbyn” hakaretiyle Starmer liderliğinde canhıraş bir şekilde imaj değiştirmeye çabalayan Labour’ı zor durumda bırakmaya çalışmaktaydı. Gelinen noktada, liderlikten ayrılışını takiben halen Johnson’ın bir silah olarak kullandığı “Corbyn argümanlarının” bir benzerinin Conservatives için de Johnson’ın hayaleti ile geçerli olacağını öngörmek zor değil. Parti içindeki muhalefeti bastıramaması, düzgün bir anlatı ortaya koyamaması ve tamamlanmamış hikayelerden oluşan bir kurgu izlemesiyle eleştirdiği Jeremy Corbyn’in ardından, seçime kadar dahi liderliğini sürdüremeyen Johnson, arkasında duran bakanları ve ön saflarda oturan birçok vekilin kariyerinin geri kalanı için korkunç bir kabusa çoktan dönüştü bile. Muhtemelen hesap verilebilirlikten en uzak ve en sorumsuz başbakanlardan birisi olarak tarihe geçen Johnson, neo-Blair tipi bir sol-liberal ajanda ile grevlerin arkasında dahi duramayan bir işçi sınıfı partisine evrilen Labour’ın önümüzdeki seçimdeki en büyük şansı olacak. Yine de Johnson liderliğinde aylardır her projeksiyonda yaşadıkları kayıpları hesaba katarsak bugün Johnson’ın görevden ayrılmasının Conservatives için olabilecek en iyi şeylerden birisi olduğunu ifade etmek gerekiyor.


1 Prime Minister’s Questions, İngiltere parlamentosundaki çoğu zaman haftalık olarak gerçekleştirilen, vekillerin Başbakan’a soru sorduğu oturum. Muhalefet ve Hükümet üyelerinin karşılıklı sert düelloları genelde bu oturumlarda gerçekleşir.

Emin Aslan Özbek

Emin Aslan Özbek

arete E-Bülten Aboneliği

Haftalık E-Bültenimize abone olun, her pazar günü bir önceki haftanın içeriklerinden derlediğimiz mail e-posta kutunuzda olsun.