İran’da Mahsa Amini’nin polis tarafından öldürülmesinin ardından başlayan protestolar üniversitelere de yayıldı. Tahran’daki Şerif Teknoloji Üniversitesi, protestoların yaygın olduğu ve polis şiddetinin yaşandığı üniversitelerden biri. Bu haberde, Şerif Üniversitesi’ndeki protestolara polisin biber gazı ve şiddetle karşılık verdiği belirtildi. Hem Şerif Teknoloji Üniversitesi’nde hem de genel olarak İran’da neler olup bittiğini anlamak için Şerif Teknoloji Üniversitesi’nde okuyan bir öğrenciyle arete Portal ekibi olarak iletişim kurduk. Öğrencinin kimliği malum güvenlik endişeleri nedeniyle gizlendi, bu sebeple görüşme boyunca ona “Ali Asadi” diyeceğiz.
arete editörleri: Öncelikle protestolar Şerif’e nasıl yayıldı? Protestoların hala devam ettiğini söyleyebilir miyiz? Yoksa bastırıldığını mı görüyoruz?
Ali Asadi: Şerif, İran’daki en prestijli üniversite. Bu üniversitesin öğrencileri ülkesini her yönden geliştirmek isteyen gerçekten zeki insanlar. Bu nedenle, öğrenciler, ülkede olan biteni gerçekten ciddiye alıyorlar. Mahsa Amini’nin öldürülmesinin ardından öğrenciler hükümeti protesto etmeye başladılar. Şu anda üniversite tamamen kapalı ve doktora öğrencileri dışında kimse kampüse giremiyor.
AE: Polis şiddeti medyada gösterildiği kadar fazla mı? Bilinen yaralı öğrenci sayısı nedir?
AA: En az 45 öğrenci resmen gözaltına alındı, 40’tan fazla öğrenci ise yaralandı.
AE: Yani hiç ölüm kaydedilmedi mi? Yoksa kaç kişinin öldüğü bilinmiyor mu?
AA: Ölümleri bilmiyoruz. Bazı insanlar kayıp ve onların hapiste oldukları söylendi, ancak telefona veya ziyaretçiye erişimleri bulunmuyor.
AE: Tutuklu öğrencilerin durumundan haberiniz var mı?
AA: Hükümet öğrencileri serbest bıraktığını açıkladı ama hiç kimse salınmadı.
AE: Gözaltındaki öğrencilere nasıl davranıldığı hakkında bilginiz var mı?
AA: Onlara pek iyi davranılmıyor. Hem fiziksel hem de psikolojik işkenceye maruz kalıyorlar. Temiz suya dahi ulaşamıyorlar.
AE: Sivillere ve üniversite öğrencilerine yönelik şiddetin düzeyi farklı mıydı?
AA: Hükümet her iki gruba da orantısız şiddet uyguluyor. İnsanlar, AK-47 tüfeği, göz yaşartıcı gaz kapsülü ve daha birçok silahla vuruluyorlar. Üniversiteye yapılan saldırı daha kritik elbette; MIT veya Oxford’a saldıran bir hükümet düşünün. Bir ülkedeki en parlak beyinlere saldırmak olacak iş değildir.
AE: Diğer üniversitelerde de benzer protestolar yapılıyor mu? Üniversitelerin protestolara desteği ne düzeyde? Peki ya liseler, onlar da protestolara katılıyor mu?
AA: Evet, İran’da 90’dan fazla üniversitede benzer protestolar yapılıyor ama öğrenci yapısı itibarıyla diğer üniversitelerden daha farklı olduğu için Şerif’e daha sert baskı uygulanıyor. Protestolara hem ilköğretim hem de lise seviyesinde de katılımlar oluyor. Tüm ülkeye yayıldı.
AE: Şerif’in diğer üniversitelerden farklı olduğunu söylediniz. Farkını açıklayabilir misiniz? Siyasi bir protesto geçmişi var mı, ya da belki daha fazla uluslararası itibarı mı var?
AA: Üniversite sınavında ilk üç yüz öğrenci Şerif Üniversitesi’ni seçiyor ve ikinci sırada Tahran Üniversitesi var. Yani bunlar İran’daki en zeki insanlar ve bunların yüzde sekseninden fazlası dünyanın en iyi üniversitelerine gidiyor (dünyanın en iyi elli üniversitesine). Dünyadaki neredeyse tüm İranlı akademik ödül sahibi akademikler Şerif Üniversitesi’nden.
AE: Uluslararası akademik dünyadan destek aldınız mı? Eğer aldıysanız sizce bu yeterli miydi yoksa “sessiz” mi kalınıyor?
AA: Evet, bazı prestijli üniversiteler sosyal medyada Şerif Üniversitesi’nin yanında yer alacaklarını belirterek desteklerini gösteriyorlar ama bu hükümetin insanları öldürüp sokaklarda tutuklamasına hiçbir şekilde engel olmuyor.
AE: Kalan iki soru daha çok protestoların genel doğasına ilişkin olacak. Sizce bu protestolar ülke medyasında yeterince yer buluyor mu? Protestolarınıza herhangi bir şekilde katılan bir siyasi parti var mı?
AA: İnsanlar bilgi paylaşımını Telegram ve Instagram gibi sosyal medya platformlarında yapıyorlar. Ancak BBC gibi haber ajansları durumu net olarak aktarmıyorlar, öyle görünüyor ki nükleer anlaşmanın bir an önce işlemesi için İran’da olanları örtmeye çalışıyorlar. Ancak dünya çapında birçok ünlü insan zaten haberleri yayıyorlar, haber ajansları dönemi kapanmış gibi görünüyor.
AE: Protestolar, zorla giyilen başörtüsünün reddedilmesiyle başladı. Sizce başörtüsündeki zorlama kuralı kaldırılsa yine devam edecekler mi?
AA: Başörtüsü bu protestoların yüzlerce nedeninden sadece biri, biz yolsuzluğun olmadığı düzgün bir hükümet istiyoruz. İnsanlar ekonomik baskı altında ve hükümet bunu umursamıyor. İran gibi bir ülkeyi nasıl yöneteceklerini bilmiyorlar. 44 yıldır ülkeyi yönetiyorlar ve her şeyi mahvettiler; çevre, ekonomi, toplum…
AE: Peki sizce bu protestolardan geriye dönüş yok mu? Protestoların başarılı olacağına inanıyor musunuz?
AA: Bu protestolar bittikten sonra halk tarafında da hükümet tarafında da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.