Sovyetler Birliği’nin 1980’li yıllarına dair tartışmalar uzun süredir yapılıyor ancak Türkçe literatürdeki eksikliği de bir o kadar hissediliyor. Çeviri ve telif eserlerin azlığı ve/veya genellikle benzer bakış açılarının yansıtılması argümanların çoğu yerde tıkanmasına ve tekrarına yol açıyor. Buna rağmen, bazı dost meclislerindeki hararetli tartışmaları -özellikle içkinin dozu kaçtığında- gözden kaçırmamak gerekli, insanların Sovyetler Birliği’nin son yıllarına ilişkin ayrı bir ilgisi olduğunu hissediyorum.
1985-1991 yılları arasındaki Gorbaçov dönemi, dünya tarihinin baştan değiştiği ve günümüzde hala sonuçlarının etkilerini taşıyan altı uzun yıla denk düşüyor. Aslında 1980’li yıllar Sovyetler Birliği için oldukça hareketli başlamıştı. 1979’un sonunda gelen Afganistan’a girme kararı, Kasım 1982’de Brejnev’in ölümü, uzun yıllar KGB’nin başında yer alan ve bir nevi kurtarıcı gözüyle bakılan Andropov’un başa geçip fakat hastalığı sebebiyle yalnızca 1,5 yıl görevde kalması, sonrasında gelen Çernenko’un da 1 yılı doldurduktan sonra hayatını kaybetmesi derken, genel sekreterlik koltuğu Mart 1985’te Gorbaçov’a kaldı.
Sovyet rock tarihinin belki de en ünlü grubu vokalliğini Viktor Tsoy’un yaptığı Kino’dur. Kino’nun 1986’da yazdığı, 1987 yılında yayımlanan Assa filminde seslendirdiği “Peremen” (Değişim) isimli parçasında bir söz geçer: “Değişim istiyoruz, onu bekliyoruz.” Parçanın geri kalan kısmında değişim talebine dair vurgu her zaman ön plandadır ancak değişimin niteliği ve içeriği belirsizdir. Aslında Gorbaçov dönemi tartışmalarının da bir yönünü bu oluşturur. Dillere pelesenk olan Perestroyka ve Glasnost kavramları, sadece birer başlıktan ibarettir. Onların günlük hayattaki etkileri ise, bakış açısına dair somut fikirler verir. Gorbaçov’un değişim politikaları da nerede duracağının kestirilemediği ve lastikleri patlak bir kamyonu andırıyordu. Değişim, ortak bir talepti; yol ise belirsizdi.
Mayıs 1985’te hayata geçirilen sarhoşluk ve alkolizm ile mücadele kampanyası da aslında dönüşümün ilk ve en sert örneklerinden birini oluşturur. Rusya, imparatorluk döneminden 1980’lere kadar içki ile farklı şekillerde mücadele etti. Bazı zamanlarda vergiler yoluyla hazineye aktarım amaçlandı, bazı zamanlarda (1. Dünya Savaşı gibi) doğrudan yasaklama/engelleme/kullanımı zorlaştırma yollarına gidildi. Gorbaçov, yalnızca kısa vadeli değil, uzun vadeli bir toplumsal dönüşüm amacıyla üç yıl sürecek bir kampanyayı ele aldı. Ülkedeki içki satışlarına büyük bir sınırlama getirildi, birliği farklı cumhuriyetlerinde ülkenin şarap üretimini karşılayan üzüm bağları neredeyse yok edildi ve farklı örgütlenmeler aracılıyla insanların içkiden uzak durmalarına yönelik çalışmalar yapıldı. Partinin buradaki temel motivasyonu “değişimi ancak ayık bir toplum gerçekleştirebilir” prensibi oldu.
Kampanyanın uygulandığı üç yılın sonunda Sovyetler Birliği, uçuruma gittikçe yaklaşır bir durumdaydı. İçki satışlarından elde edilen gelirden vazgeçilmesi bütçeyi sarsmış, 1987-88 yıllarında çıkarılan diğer yasalarla birlikte hali hazırda ihracat-ithalat dengesi bozulmaya başlamış ve kaçak içki tüketiminden dolayı ölüm oranları bir hayli artmıştı. Gorbaçov ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi yönetimi, insanları bu kampanyaya ikna edemedi.
1987’de kampanyayı destekleyen bir mitingde açılan “içki ve sosyalizm bağdaşamaz” pankartında dışa vurulan fikir, parti içinde artan çözülme, ekonomik gelişmeler ve değişime dair yolun belirsizliği sebepleriyle sadece bir pankart olarak kalabildi; hayata geçirilemedi, tam tersine daha büyük bir öfkeye neden oldu.
Bunu somutlamak amacıyla, o dönemde en çok bilinen fıkralardan birini anlatmak istiyorum. Bir gün, votka için sıraya girmekten bıkan bir kişi, tüfeğini alıp Gorbaçov’u öldüreceğini söyleyip sıradan ayrılır ve bir süre sonra geri döner. Sıradaki diğer insanlar ‘Onu vurabildin mi?’ diye sorar, ‘Hayır.’ cevabından sonra ‘Neden?’ diye sorduklarında ise ‘Gorbaçov’u öldürme sırası, votka sırasından uzun.’ der.”
Okura not: Bu yazının işlediği konu ayrıca daha kapsamlı bir çalışma olarak Toplumsal Tarih dergisinin Kasım 2021 sayısında “Mihail Gorbaçov’un Sarhoşluk ve Alkolizm ile Mücadele Kampanyası ve Etkileri, 1985-1988” başlığıyla yayımlanmıştır.